"Aile hareketli öğedir, diyor Morgan, asla duraklama halinde değildir; toplum aşağı bir dereceden daha yüksek bir dereceye geliştiği ölçüde, aile de aşağı bir biçimden daha yukarı bir biçime geçer. Buna karşılık, akrabalık sistemleri hareketsizdir; ailenin zaman boyunca sağladığı gelişmeleri, akrabalık sistemleri ancak uzun aralıklarla sağlarlar ve ancak aile köklü bir dönüşüm gösterdiği zaman akrabalık sistemleri de köklü bir dönüşüme uğrarlar. Marx, buna şunu ekler: "Ve genel olarak, siyasal, hukuksal, dinsel ve felsefi sistemler için de durum aynıdır." Aile yaşamaya devam ettikçe akrabalık sistemi katılaşır; akrabalık sistemi alışkanlık gücüyle değişmelere karşı direndikçe, aile onu aşar." (s. 38-39)
"Geleneksel anlayış, yalnız tek-eşli-evlilikle (monogamie), onun yanısıra, bir de, bir erkeğin birkaç kadınla evlenmesi, pek sıkışırsa, bir kadının birkaç erkekle evlenmesini tanır; ve pratik yaşamın, resmi toplum tarafından zorla kabul ettirilmek istenen engelleri sessiz sedasız, ama teklifsiz tekellüfsüz aşmasını da, dar kafalı ahlakiyatçılar gibi, görmezden gelir. Buna karşılık ilkel tarihin incelenmesi bize, erkeklerin çok-karılılık halinde yaşarken, karılarının da aynı zamanda çok-kocalılık halinde yaşadıkları ve bu nedenle, ortak çocukların da herkesin çocuğu olarak kabul edildiği durumların varlığını gösterir ki, tek-eşli-evlilik biçimine varılmadan önce, bu durumlar birçok değişikliklere uğramışlardır. Bu değişiklikler, başlangıçta çok geniş bulunan ortaklaşa evlilik ilişkisi çemberinin giderek daralması ve sonunda, bugün ağır basan karı-koca-evliliği durumuna dönüşmesi biçiminde olmuştur." (s. 39)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder